9 Haziran 2010 Çarşamba

haftanın yazısı - Harun Yavruoğlu

GÜRCÜSTAN Kominizmin ardından bunalımlarını aşmaya çalışıyor. Rusya'dan iyice kopan ve ilişkileri düşmanlık noktasına varan Gürcistan'ın iç pazarında göze çarpan ne varsa Türkiyeden gelmektedir. Her sabah kilometrelerce uzunluğa varan Türk tırları gıda, beyazeşya, tekstil ve daha nice tüketim mallarını bu ülkeye taşımaktadırlar. Gürcüler Türkleri ehvenişer babından kabul etmekte fazlaca bir seçenekleri olmadığından Türkiye'yi "ağabey devlet" görmektedirler. Bununla birlikte ülkelerinin verimli kullanıma müsait topraklarının olmasına karşın bu toprakları ekip biçme hususunda ilgisizlikleri anlaşılır gibi değil.    Kominist sistemin bir neticesi olarak kamu arazilerinin yağmalanmadığı, kıyılarının bakir kumsallar ve devasa parklarla donatıldığı, sanayileşememesine rağmen orman ürünleri ve az da olsa yeraltı kaynaklarının bulunması ekonomik anlamda soluklanmalarına imkan sağladığı gözlenmektedir.  Türkiyenin Kürt meselesinde Türkiyenin Kürtlere kültürel kimliklerini tanımamakla haksızlık yapıldığına inandıkları gözlenmiştir. Gelişmelerinin daha çok turizme bağlı olduğunun da bilincine varan Gürcistan ölellikle Batum ili cıvarında tatil evleri ve yazlıkları gözlenmektedir.  Mevcut Cumhurbaşkanının ülkelerini hızla geliştirmekte olduğunu,Gürcistan Devlet Başkanı Edvard Şevardnadze  ise hayal kırıklığı olduğunu ifade eden gürcüler Türkiyede Başbakan Tayyip Erdoğan'nın liderliğini takdir ettiklerini belirtmektedirler. Gürcistan'da ayrıca gözlenen: kominist düzenin sembolleri olan devlet lojmanları mide bulandırıcı, yıkılmaya yüz tutmuş, bakımsız, devasa binaların minik balkonlarında asılan çamaşırlar...   kısa seyahatimizde Gürcistan'da ilgimizi çeken bir kereste atölyesinde çalışmakta olan Çin'li karıkoca. Zira biliyoruz ki gürcistanda emek gücü en az olan ülkelerden... Ancak Çin'in mevcut ekonomik imkansızlıklarını eleştirecek olduk  ancak Cin'li çift bizim gibi düşünmediklerini ekonomilerinin ve gelirlerinin oldukça yüksek olduğunu belirttiğinde o halde burada ne işiniz vardı demeye  nezaketimiz izin vermedi. Unutamadığım neydi Gürcistan'da diye düşündüğümde: Fotoğrafını çektiğim ve bir süre sevdiğim kapı eşiğindeki sevimli kedicik, Batum'daki heybetli cami ve uzunluğu yaklaşık altı kilometre olan botanık bahçesini andıran park. 
Kadınlar pazarı olarak adlandırdığımız mekanda 
iki gürcü kadın kameramıza böyle poz vermişlerdir.